23 Haziran 2011 Perşembe

BEL FITIGI

 BEL FITIGI
Omurga fıtıkların oluşma nedeni ise newton hareket kanununa uygun olarak gelişmektedir.
Şöyle ki, İnsanlar yaşam boyunca yer çekimi ile mücadele içinde olduğundan veya  diğer sebeplerden( Hareketsizlik, kazalar, duruş bozukları .Vs) , omurga rotasında ve eklemlerinde düzensizlikler meydana gelmektedir, bu düzensizlikler, uzun bir süre insanlara hiç belirti göstermeden diskleri yıpratmaya devem eder, gerilim belli seviye geldiğinde  tepki olarak omurgalarda fıtıklar oluşur. Küçük  bir yanlış hareket aniden ağrıların ortaya çıkmasına sebep olur, ağrıların ortaya çıkması omurgada oluşan gerilimin sonucundur. Omurga yapısında şekil bozuklukları, yıpranmalar nihaiyi olarak omurga en zayıf bölgesinde fıtıklar oluşturmaktadır. ( Not; boyun C4-C5-C-6, bel L4-L5 gibi )
Klasik anlamda fıtıkların oluşumu; hareketsizlik, duruş bozukları, kaza,.. vs  ana sebep olarak gösterilir. Klinik araştırmalarda, Düzenli spor yapan ve diğer sebeplerden hiç biri olmayan insanlarda da fıtıklar oluştuğunu sıkça rastlıyoruz.
Yukarıdaki sebep omurgalardaki fıtıkların oluşumunu hızlandırmış olasılığı mümkündür, amma fıtık oluşumunu değerlendirirken, mutlaka omurga yapısı incelemek, çok yönlü araştırmak gerekir.
Atlas kemiği (C1), Göğüs (T1) ve Kalça kemiği, Tüm omurga yapı düzeninde önemli rol üstlenmiş olup, bu yapı  disk eklem simetrik bozukluklar, düzensizlikler oluşmuş ise zaman içinde boyun, göğüs, belde fıtıkları ve diğer rahatsızlıkların oluşması kaçınılmaz olur.
Fıtığın ortaya çıkması sadece bir belirtidir, nedeni ise omurgaların yapısı ile ilgilidir, dolaysıyla oluşmuş olan fıtık tedavisinde amaç fıtığı oluşturan   yapını yeniden düzelterek, oluşmuş olan fıtığı tedavi etmektir.
Sadece belirti olan fıtığı ameliyat ya da diğer yöntemlerle tedavi yapıldığında, fıtığın ve ağrıların tekrarlama riski yüksek olup, çoğu zaman tedavi başarısız olur. Image
Disk sarkması (prolapsus):
Diskin basınca dayanamayarak bir kısmının spinal (omur) kanala doğru sarkması nedeniyle spinal kanaldan geçen sinir demetleri sıkışır. Buda zamanla iltihaplanmalara ve ağrılara sebep olur. Diskin normal kalınlığı 4–6 mm.
Diskin sarkmadan önce çıkıntı yapması (protrusion):
Disk etrafındaki kısmın gevşemesi nedeniyle ortasındaki jelâtinimsi tabaka üzerinde aşırı basınç biner ve buna dayanamayan jelâtin hafif çıkıntı yapar. Bu çıkıntı sinirleri sıkıştırır ve buda sinirsel ağrılara sebep olur.
Bel fıtığının belirtileri (semptom):
Bel fıtığı bazen kendini beli etmeden yavaş yavaş ilerleyebilir, bezende omurlardan çıkan sinirleri veya omur içinden geçen sinir demetini sıkıştırtırarrak rahatsızlıklara sebep olur.
Sinir köklerinin sıkışmasıyla ortaya çıkan rahatsızlıklar, Bel, kalça veya bacaklarda çok yoğun bir ağrı, karıncalanma veya uyuşukluk gibi durumlar ortaya çıkar. Siyatik olarak bilinen rahatsızlıkta belden ayaklara ve topuğuna kadar uzanır.
Bel fıtığının teşhisi:
Hastalığın geçmişinin (anamnez) doktor tarafında iyi bilinmesi gerekir, böylece doktor hastalığın hangi aşamada olduğu tespit edilir, fakat bazen buda yeterli gelmeyebilir. Bu nedenle X-Ray Filmi, MR’ın çekilmesi gerekebilir. Ancak bu şekilde hastalığın hangi devrede olduğu, omurga düzensizliklerin hangi boyuta olduğu anlaşılır.
Ne gibi tedbirler alınabilir?
  • İş yerinde band veya masa başında çalışırken beli fazla zorlamadan çalışma imkanı ayarlanmalıdır.
  • Fazla kilolar omurlar için çok büyük ağırlık oluşturur, bu nedenle fazla kilolardan kaçınılmalıdır.
  • Sandalyeye oturunca doğru oturmak gerek aşırı öne, yanlara veya arkaya sarkmak bele zarar verebilir.
  • Ağır yükleri ya yalınız kaldırmamalı veya parça parça kaldırmalıdır.
  • Ağır yükü kaldırırken kesinlikle bacakları düz tutarak eğilip kalkılmalıdır.
  • Taşına yükün tek taraflı taşınmaması gerekir.
  • Yükün mümkün oldukça vücuda yapışık taşınması daha uygundur
Hamilelik ve Bel fıtığı
Hamilelik bel fıtığı, bazı zorlukları beraberinde getiren tamamen özel bir durumdur. Bir bayanda ilerleyen aylarda karın içinde büyüyen cenin normalde bele ilave bir yük oluşturur ve belin biyomekaniğini olumsuz yönde etkiler. Anne karnındaki bebek büyüdükçe bel bölgesinde bir yük oluşturur ve bu da zamanla ağrıya neden olabilir.
Hamilelik döneminde bebek karın içinde yavaş yavaş büyürken, bel ve sırttaki dokular da bu büyümeye bağlı olarak uyum sağlarlar ve annenin ön kısmındaki bu ağırlığı dengeleyecek şekilde gelişirler.

Hamilelikte aşırı kilo almak bel disklerdeki yükü artırmaktadır. Bu sebeple hamileliğin ilk aylarında hafif egzersizler yapmak ve ani hareketlerden kaçınmak anne adayına büyük avantajlar sağlar. Ancak hamilelikte mevcut bir bel fıtığı varsa anne adayının işi zordur.

Bel bölgesinde ve ayaklarda ağrıları artırdığı gibi, uyuşma ve güçsüzlüğe de neden olur. Ancak hamilelikle birlikte bel fıtığı da mevcut ise doktor ve hastanın işi bir hayli zordur.
Çünkü zorluk daha teşhis döneminde başlamaktadır. Net bir teşhis için gerekli röntgen filmi çekimleri ve bilgisayarlı tomografi tetkiki bebeğe zararlı olabilecek x-ışınları nedeniyle yaptırılamamaktadır. Özellikle ilk üç ayda hastaya ilaç da verilememektedir. Bu dönemde şiddetli bel ve bacak ağrısı bulunan bir hastayla karşı karşıya kalan doktor gerçekten büyük sıkıntı çekmektedir.
ImageHamilelik döneminde bel fıtığına önlem olarak
Spor olarak yüzme ve yürüyüş yapılabilir.
Ağrı varsa, hamileler için üretilen özel korseler kullanılabilir.
Ağır kaldırmamak gerekir.
Yüksek yerlere uzanılmamalıdır.
Çok derin ve yumuşak koltuklarda oturulmamalıdır.
Sürekli hareketsiz kalınmamalıdır.
Yatak rahat ve ortopedik olmalıdır.
Otururken bel bölgesine yastık ile destek verilmelidir.
Beslenmeye dikkat edilmeli ve aşırı kilo alımından kaçınılmalıdır.
Devamlı ayakta kalınmamalıdır.
Alçak topuklu ortopedik ayakkabı ve terlikler giyilmelidir.
Doktorun önerdiği egzersizler yapılabilir.
Hamileliğin son haftalarında yataktan kalkarken yardım istenmelidir.
Stres ve gerginlikten uzak durmak gerekir.

Hamilelik bel fıtığı tedavisi
Eğer hamilelik ile beraber bel fıtığı belirtileri çok ağır geçiriyor, günlük hayatı zorlanıyor ise, bu durumda bile yapılabilecek birtakım şeyler vardır. Bu da hamile ve bebeğe hiçbir zarar vermeyen tedaviler yapılmasıdır.
Bu tedavilerin başında chiropractic , manual  terapi ve akupunktur gelir. Hasta doktor kontrolünde mümkün olduğunca rahatlatılarak ve fıtığın daha fazla ilerlemesine engel olacak tarzda tedbirler alınarak bu kritik dokuz ayın atlatılması temin edilmelidir.





http://www.fizik-tedavi.org/

Zuhuratbaba Mah. Şükran Çiftliği Sk. No 29
Bakırköy / İSTANBUL
e-Posta: info@fizik-tedavi.org
Telefon: ( 0212 ) 543 42 43
Faks: ( 0212 ) 583 32 46

Bilgi: Gsm : 0533 773 48 94


 

Ağrı Türleri

SIRT VE BEL AĞRILARI
Dünyada her 100 kişiden 80'i yaşamının mutlaka bir döneminde bel ağrısından yakınmıştır. Bel ağrısı, gelişmiş toplumlarda özellikle masabaşı işler ve stres sebebiyle daha fazla görülse de, daha birçok nedenden meydana gelebilir. 
  • KAS SPAZMI:
    Halk arasında bel tutulması olarak da bilinir. Genellikle kasların ve bağların kopması veya zorlanması nedeniyle oluşur. Zayıf kaslar güçlendirilmeden birşey kaldırmak, spor yapmak, atlamak, zıplamak ağrılı kas spazmına neden olabilir.
  • KİREÇLENME:
    İlerleyen yaşlarda yıpranan ve aşınan kemikler zayıflarken, yeni oluşan kemik dokuları eklemlerin hareketlerini azaltır. Daralmış disk aralıkları da sinirlere baskı yaparak ağrıya sebep olur.
  • KÖTÜ DURUŞ:
    Uzun süre hareketsiz aynı pozisyonda durma, yanlış pozisyon duruşu, beli zorlayan ters hareketler ağrıların hazırlayıcıları olabilirler.
  • BEL FITIĞI:
    Bel omurları arasında bulunan disklerin sınırları dışına taşarak sinir köküne baskı yapmasıyla oluşur. İleri düzeydeki rahatsızlıklarda cerrahi müdahale gerekebilir. Ancak çoğu vakada fizik tedavi, yatak istirahati ve ilaç tedavisi ile şikayetler sona ermektedir.
  • KEMİK ERİMESİ:
    Genellikle kadınlarda görülen kemik erimesinde, yaşın ilerlemesi ile kalsiyum içeriğini kaybeden kemikler zayıflayarak kolay kırılabilir hale gelir. Bunun sonucunda ağrı oluşur.
  • ROMATİZMA:
    Romatizma tıpta yaklaşık 50 kadar hastalığın ortak adıdır. Kas, kiriş, mafsal, kemik ve sinirlerde görülen kuvvetsizlik ve ağrıya neden olan hastalıkların tümü romatizma olarak adlandırılır.
  • DİĞERLERİ:
    Fazla kilo, ağır taşıma, sigara, stres, gerilim, yüklenme, zorlama genellikle sık karşılaşılan durumlar olsa da daha birçok neden veya açıklanamayan sebepler azımsanmayacak kadar ciddi bir oranda gerçekleşmektedir.
     
BOYUN AĞRILARI
Boyun ağrıları günlük yaşamda en sık görülen ağrılardan biridir. Kronik ağrılar sıralamasında bel ağrısından sonra 2. sırayı alır. Boyun ağrısının toplumda görülme oranı %25 yani her 4 kişiden biridir.
Omurgamızda; boyunda içe doğru, sırtta dışa doğru, belde içe doğru bir kavislenme vardır. Yani sağlıklı boyunda doğal bir eğim vardır. Bu eğimin bozulması ile boyun omurgasında başlayacak olan dejenerasyon boyun ve kol ağrısını arttırır.
 
Boyun ağrısının nedenlerini üç ana gruba ayırmak mümkündür.
Mekanik, kas, iskelet kaynaklı olanlar
Boyun dışı bölgelerin hastalıklarında, ağrının boyun bölgesinde hissedilmesi (yansıyan ağrı)
Boyun bölgesinde yangısal, enfaksiyöz, tümöral hastalıklar
Bunların alt kümelerine bakacak olursak, nedenleri olarak daha tanıdık sebepler göreceğiz.
  • DURUŞ BOZUKLUĞU:
    Günlük hayatta boyun sağlığına uygun olmayan televizyon seyretmek, araba kullanmak, bilgisayarla çalışmak gibi her yanlış hareket ve duruş yıpranmalara sebep olur. Disk, eklem ve bağ dokusundaki bu yıpranmalar ağrıların başlıca sebeplerindendir.
  • KAS SPAZMI:
    Halk arasında boyun tutulması olarak da bilinir. Boynu destekleyen kasların fazla gerilmesi ve zorlanması sonucu oluşur. Yanlış pozisyonda uyku, aşırı spor gibi şartlar nedenlerindendir. 
  • BOYUN FITIĞI:
    İki boyun omuru arasında bulunan kıkırdak disk dokusunun omurilik ve kola doğru giden sinirlere doğru taşmasıdır. Kola doğru olanlarda; uyuşma, boyun ve kol ağrısı, kol kaslarında kuvvet kaybı, ellerde hissizlik görülebilir. Omuriliğe doğru olan taşmalarda ise yürüme zorluğu, bacaklarda kuvvetsizlik, idrar şikayetleri görülebilmektedir.
  • KİREÇLENME:
    İlerleyen yaşlarda yıpranan ve aşınan kemikler zayıflarken, yeni oluşan kemik dokuları eklemlerin hareketlerini azaltır. Daralmış disk aralıkları, taşlaşmış bağlar, oluşan yeni kemikçikler sinirlere baskı yaparak ağrıya sebep olur.
  • ROMATİZMAL HASTALIKLAR:
    Vücudun bağışıklık sisteminin kendi hücrelerine savaş açması sonucu oluşur. Aslında romatizma tıpta yaklaşık 50 kadar bir dizi hastalığın ortak adıdır. Kas, kiriş, mafsal, kemik ve sinirlerde görülen kuvvetsizlik ve ağrıya neden olan hastalıkların tümüne verilen addır.
  • KEMİK ERİMESİ:
    Genellikle kadınlarda görülen kemik erimesinde, yaşın ilerlemesi ile kalsiyum içeriğini kaybeden kemikler zayıflayarak kolay kırılabilir hale gelir. Bunun sonucu da ağrı oluşur. 
  • DİĞERLERİ:
    Gerilim, stres, sigara, psikolojik sorunlar, omurilik ve sinirlerin geçtiği kanalların daralması, boyun tümörleri, omurilik tümörleri, kemik enfeksiyonları sıkça görülen boyun ağrısı nedenleridir.
DİZ AĞRILARI
En önemli diz ağrısı yapan hastalıklar OSTEOARTROZ ve MENİSKÜS yırtıklarıdır. Çoğu insanın başına gelen sinema, maç, tiyatro gibi uzun süre oturulan aktivitelerden sonra dizlerde oluşan ağrı hissi veya merdiven ya da yokuş çıkarken dizlerdeki güçsüzlük, boşalma hissi sebepsiz midir?  
Diz tramvaya en çok maruz kalan, özellikle yürümek, zıplamak, çömelmek, basmak, eğilmek, kalkmak, tekme atmak, koşmak gibi insan hareketlerinde ana rolü oynar. Dizlerde sorun olduğunu gösteren önemli ipuçları olarak;
Dizde kilitlenme yaşanması
Hareket kısıtlılığı mevcudiyeti
Şişlik, kızarıklık ve ısı artışı yaşanması
Hassasiyet, dokununca acı vermesi
Rutin hareketlerde yaşanan ağrılar
Yürüyüş bozuklukları
Eklemlerde tutulma veya zayıflık sayılabilir.
Unutulmaması gereken önemli bir nokta da fazla kiloların mutlaka verilmesi gerektiğidir. Vücut ağırlığından 1 kg. verilmesi, diz eklemi üzerine binen yükü yaklaşık 3 kg. azaltacaktır.
SAĞLIKLI OMURGA İÇİN SAĞLIKLI TAVSİYELER
En iyi uyuma pozisyonu sırt üstü veya yandır. Omurganın eğriliğini koruyun.
Uzun süre ayakta durulacaksa bir ayak basamak üzerine konarak dinlendirilmelidir.
Sırtınızı destekleyen iskemleler kullanın ya da iskemlenize bir destek yastığı koyun.
Bir ağırlık kaldırırken kaldırdığınız cismi vücudunuza yakın bir şekilde tutun ve kaldırırken eğilme yerine çömelmeyi tercih edin.

           http://www.fizik-tedavi.org/
Zuhuratbaba Mah. Şükran Çiftliği Sk. No 29
Bakırköy / İSTANBUL

e-Posta: info@fizik-tedavi.org
Telefon: ( 0212 ) 543 42 43
Faks: ( 0212 ) 583 32 46

Bilgi: Gsm : 0533 773 48 94